Fakat nerede göz yaşı, geri kalmışlık ve kan varsa orası İslam coğrafyasıdır. Bugün Suriye, Mısır, Irak’taki gelişmeler bunun örneğidir.Tek güvenli yer ise Türkiyedir. Neden Türkiye diye soracak olursak, Türk Devlet geleneğini devam ettirmesine  ve  Atatürk Cumhuriyetine, Laikliğe borçluluğumuzdandır.

Büyük bir sorunumuz var. Nedir bu sorun ? Bütün Müslümanların akıl yolundan sapmasıdır. Son zamanlarda,Türkiye deki  Müslümanların sorunu ise Devlet eliyle akıl ve bilim düşmanlığında ki artışın engellenememesidir. Bu çok ciddi bir sorundur. Dini algılamadaki çarpık anlayıştan kaynaklanmaktadır. Din insan açısından bir tür paradigma işlevi görür. “Tanrı kavramı çarpık olan toplumun dili, dini ve milleti de çarpıktır”diyen Hegel’in sözüne katılmamak mümkün değildir.Türkiyedeki akıl düşmanlığı Hristiyanlaşmış İslamdan beslenmektedir. Akıl  düşmanlığının diğer bir sebebi ise Türk milletinin tekrar özne olmasını istemeyenler tarafından yapılır.Din anlayışımız korkular üstüne kuruludur. Bunu aşamaz isek, sorgulayamaz isek İslam dünyası kendini geliştiremez.

Kuran canlı, cansız tabiatı konu alan bütün bilimlerin kaynağıdır,aynı zamanda bütün bilimlere ışık tutandır. Toplumun yüzde kaçı Kuranı okudu,ne anladı?  Kuran’ı  yüzünden okumak bize hiçbir şey katmayacaktır. Önemli olan anladığımız dilde okumaktır” diyen  Onat “Ahirette sorulacak sorulardan en çok en zorlanılanacaklardan birisi şudur: Aklınızı etkin kullandınız mı? Aklınızı etkin kullanırsanız aşamıyacağınız güçlük,çözemiyeceğiniz problem kalmaz”dedi.
Kalabalık öğrenci gurubunun katıldığı toplantı soru-cevapla sona erdi.