• Galip Erdem Paneli

    Galip Erdem Paneli

  • Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin Yeri

    Değişen Dünya Düzeninde Türk Milletinin ve...

  • Cumhuriyet Döneminde  Türk Hukuk Sistemindeki Gelişmeler

    Cumhuriyet Döneminde Türk Hukuk Sistemindeki...

  • Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

    Panel: Cumhuriyetin Kazanımları

  • Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları

    Konferans: Cumhuriyet Dönemi Eğitim Politikaları


“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”

 
Ana sayfaArşivGenel Başkanımız Prof. Dr. Mehmet ÖZ'ün "Millet ve Milliyetçilik" Konferansı

Genel Başkanımız Prof. Dr. Mehmet ÖZ'ün "Millet ve Milliyetçilik" Konferansı

2019-03-14

Türk Ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz; Türk Ocağının tek amacının Türk milletine hizmet etmek, sevmek ve yüceltmek olduğunu hatırlatarak, "Onun için Türk Ocaklı gençlerin çok iyi okuması ve herkesin kendi alanının en iyisi olması lazım ki Türk milletinin geleceğine damga vuralım. Günümüzde de çok bahsedilen beka problemini problem olmaktan çıkaralım." dedi.

Prof. Dr. Öz; Türk Ocağı Ankara Şubesi'nde "Millet ve Milliyetçilik" konusu üzerine konferans verdi.  Çoğunluğunu Türk Ocaklı gençlerin oluşturduğu ve Ankara Şube Başkanı Türkân Hacaloğlu’nun da bulunduğu kalabalık bir topluluğa hitap eden Öz, son derece gerek konferans konusu gerekse Türk Ocakları ile ilgili son derece çarpıcı değerlendirme ve tahlillerde bulundu.

Konferans konusunu anlatmadan önce Türk Ocağının tarihî önemine değinen Öz, bu ocağın hangi ortam ve şartlarda kurulduğunu hatırlatırken, şunları kaydetti:

"Türk Ocakları hepinizin bildiği gibi Türkiye'nin en köklü ve gönüllü bir sivil toplum kuruluşudur. Sıradan bir kuruluş değil tarihe dama vurmuş bir kuruluştur. Bugünkü Türkiye'nin durumu ile geçmişi kıyaslayamayız. Bugün çok farklı noktalardayız. Türk Ocağı kurulurken bizim tarihte kurduğumuz en büyük cihan imparatorluklardan birisi olan Osmanlı Devleti dağılma sürecinde idi. O zaman devrin aydınları devlet adamları bu dağılmaya karşı bir takım çareler aradılar, tedbirler düşündüler. 19911'de Trablusgarp'ta gidip savaşan Gazi Mustafa Kemal Paşa, Enver Paşa oralara niçin gittiler? Vatan toprağı bildikleri için gittiler. Ama daha sonra şunu gördüler: Özellikle Atatürk çok gerçekçi bir insan olarak artık buraları elde tutmak gerçekçi bir politika değildi. Zaten Birinci Cihan Harbi'nde bunlar bizim elimizden çıktı. Niçin böyle bir girizgâh yapıyorum? Çünkü Türk Ocakları böyle bir ortamda kuruldu. İmparatorluğun dağıldığı dönemde kuruldu. Ziya Gökalp'in Türkçülüğün Esasları adlı kitabı, Türkçülük konusunda Türk milliyetçilerinin ilk başvurduğu kitaplardan birisidir. Şimdi gelinen noktada Türkiyeciliğe döndük. Niçin? Çünkü Turan ve Türk Birliği artık bir hayal ve uzak idealler olabilir. Ama artık Millî Mücadele'yi vermek zorunda kalmış, büzülmüş ve sınırlarından geri çekilmiş bir devletten bir Cumhuriyet kurduk biz. Bunu gerçekçi bir biçimde yaşatmak için dönüp Türkiyecilik dedik. Türk Ocağı böyle bir ortamda kuruldu ve amacı buydu. Amacı Türk milletini yükseltmekti. Onu kuranlara başvuran, onlara Türk kavminin yaşadığı çöküş hâli karşısında ayağa kalkmak için sırada bulunan 190 Tıbbiyeli daha sonra saylıları artacaktır ve diğer okullardan gençlerin derdi buydu. Türk milletinin dirilişi için tekrar yeni bir ocağı tüttürmek. İşte bu ocak odur."

Prof. Dr. Mehmet Öz, tarihinde Türk Ocağının konjonktür gereği kapandığı dönellerin olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Ama hep bir amacı oldu Türk milletine hizmet, Türk milletini sevmek ve yüceltmek duygusu. Bu boş ve hamasi bir şey değil. Hamaseti de olan ama esas itibarıyla gerçekçi bir şekilde zamanın icaplarına ve çağın gereklerine göre Türk milletine daha iyi noktalara taşıma idealidir. Onun için siz Türk Ocaklı gençlerin çok okumanız lazım. Herkesin kendi branşında ve kendi alanında en iyi olması lazım. En iyisi olması lazım ki, Türk milletinin geleceğine damga vuralım. Bugün çok bahsedilen beka problemi problem olmaktan çıkaralım. Günümüzde politika ve tartışma konusu olan bunların Türk Ocaklarının gündelik parti tartışmalarının dışında ve üzerindedir. Biz bu konudaki düşüncelerimizi bir yıl ve iki yıl önce yazmadık. Biz Türk milletinin birliği ve Türk Devleti'nin devamı devleti ebet müddet Cumhuriyet'in ilelebet payidar olması gibi ilkeleri sürekli olarak söyleyen bir topluluğuz. Türkiye'nin yakın geçmişte yaşadığı hain kalkışmanın yol açtığı büyük sıkıntıların hepimiz açısından neler doğurduğunu çok iyi biliyoruz. Biz bunlara daha önce işaret etmiştik. Ben genel başkan olduktan sonra daha çok bu tür konularda sözlerimi söyledim. Ondan önce biz bunları tartıştık. Mesela Söğüt toplantıları yaptık. Rahmetli Durmuş Hocaoğlu ve Nevzat Kösoğlu gibi büyüklerimizle beraber. Oralarda biz bu meseleleri 2009 ve 2010'da değerlendirdik. Dolayısıyla biz beka meselesini gündelik siyasetin dışında bakarız. Bu topraklara Türk milleti gelip yerleştikten sonra Haçlı Seferleri başladı Türklere karşı büyük ölçüde. Bunu unutmayın. Bu durduk yerde olmadı. Tarihi tek bir açıdan okumayın. Bunları bileceksiniz. Aslında milletler mücadelesi vardır ve bu da doğaldır. Siz güçlü olmak ve güçlü kalmak zorundasınız. Bunu yapacak ehliyet ve liyakatli kadrolarla ülkenizi yönetmek zorundasınız. Türk Ocakları böyle bir milliyetçilik, böyle bir vatanseverlik, böyle bir yurtseverlik anlayışı ile kurulmuş ve bugün de faaliyetine devam eden bir kuruluştur."

Türk ocakları Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Öz, bu girişten sonra konferans konusu olan "Millet ve Milliyetçilik" ile ilgili görüşlerini dile getirdi.

Önce "Millet" ve "Milliyetçilik" kavramlarının kelime anlamlarını açıklayan Öz, daha sonra bu kavramları Türk ve yabancı teorisyenlerin görüşlerinden örnekler vererek yansı ile birlikte anlatmaya çalıştı.

 

Paylaş

O Sadece Mustafa Kemal Değil, O TÜRK’ÜN ATASI ATATÜRK’TÜR

Türk milletinin ve mazlum milletlerin kötü talihini değiştiren üstün kişiliği ile çağa damgasını vuran büyük önder ATATÜRK’Ü aramızdan ayrılışının 83.Yıl dönümünde minnet ve saygıyla anıyoruz.

Tarihte bin yılda bir gelebilecek üstün nitelikli devlet ve fikir adamı ne mutlu ki Türklüğün en zor günlerinde bizim milletimize nasip oldu. O’nun üstün devlet ve fikir adamlığı sayesinde vahşi Batının “hasta adam” olarak nitelendirdiği Osmanlı Devleti’nin külleri arasından bugünün güçlü modern Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin evlatları olarak da biz bağımsız lâik ve demokratik Türk devletini kanımızın son damlasına kadar koruyup yaşatacağımıza and içmişiz…

Vatanı, milleti, namusu, şan ve şerefi için hayatını feda etmekten çekinmeyen, yolundan ve sözünden dönmeyen, vatan yaptığı her yerde, ilim ve kültür meşalesini tutuşturan insan Türk’tür. İşte o Atatürk’tü.

Gazi Mustafa Kemal “Ne mutlu Türküm diyene” diyerek özünü bu sözle ifade etmiştir. 

Büyük adamlar ancak büyük milletin bağrından çıkar. Bir düşünürümüz ‘’Türk Milletinin portresini sadakatle çiziniz o zaman Atatürk’ün portresini çizmiş olursunuz’’ der.

O çok özel bir şahsiyetti. Çünkü O şahsi ihtiraslarını millet yolunda hizmet gayesine veren bir Türk’tür.

O Kişi oğlu kişi değil, bir ülkü bir düşünce sistemi medeni hayatın gücü kaynağıdır.

O insanlık idealine aşık, faziletin timsali, karanlığa düşmüşlerin ümit ışığı ve meşalesidir. Çekin ellerinizi Atatürk’ümüzün üzerinden onu sağa sola götürmeyin. Onun adını ucuz politikalarınızla kirletmeyin. Çünkü O milli dehânın tam Kemâlidir. Türk’ün hem celâli hem cemalîdir.

 Asırlar boyunca hür yaşamış bu milletin gözü pek alnı açık vicdanı temiz Türk! Atatürk.

Vurunca kılıç kesmeyen, bir acı sözle devrilen zalimlerin başına balyoz, acizlerin derdine derman kaya gibi sert, ipek kadar yumuşak, insanlık tarihinin onuru Türk! Atatürk.

Omuzuna attığın gurbet heybesiyle dağlara, ovalara, vadilere medeniyet tohumlarını eken, geçtiğin her yerde uyuyan insanları uyandıran, aydınlığa kavuşturan Türk! Atatürk

“Bir gün İstiklâl ve Cumhuriyetine kast eden düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olur” demiştin.

Cumhuriyeti emanet ettiğin Türk Gençliği galibiyetin mümessili olarak Vatanı böldürüp bayrağını asla indirmeyecektir…

İktidarda olup gaflet ve delalet içinde onları uyandıracak, Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini daima koruyacak milletine ve devletine sahip çıkmak en büyük ülküsü ve ideali olacaktır. Her şeye rağmen bil ve inan ki Türk milletinin düzenini bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Birlik ve beraberliğimize gölge düşürmek isteyenlere asla müsaade edilmeyecektir.

“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez

Toplu vurdukça yürekler onun top sindiremez.

Sahipsiz olan bir vatanın batması haktır.

Sen sahip olursan bu batan batmayacaktır.”

Aziz Atatürk kurduğun son Türk Devletini ecdadımızın son yadigarını aziz vatanımızı bölmek parçalamak isteyenlere arkanda bıraktığın Türk Gençliği asla müsaade etmeyecektir. Ellerine tutuşturduğun ilim, irfan meş’alesini söndürmeden ebediyete kadar taşıyacağına inanıyorum. Naçiz vücudun toprak oldu ama Türk devleti milletiyle sonuna kadar yaşayacaktır. Mehmetçik nöbetini tutuyor, vatanını kahramanca savunuyor. Rahat uyu Atam.

O Türklüğün eşsiz lideri Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'ü ve silah arkadaşlarını, şehitlerimizi, gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnetle anıyorum. Ruhları şâd olsun.

Türkan HACALOĞLU

Ankara Türk Ocağı Başkanı

İSTİKLÂL MARŞI KABULU

Yayınlar

Sosyal medya